Tarih, kültür ve olağanüstü doğal güzelliklerin içiçe yaşandığı Türkiye, bu özelliklerini günümüze kadar devam ettirebilmiş dünyanın ender turizm cennetlerinden biridir. Dört mevsimin tüm özelliklerinin her zaman yaşanabildiği yöreleri, yeşil ormanları, kayak sporuna elverişli karlı dağları, temiz denizleri, kumsalları ve kaplıcaları bakımından da ayrıcalıklı bir ülkedir. Dünyanın en şifalı kaplıca ve içmeceleri Türkiye'de bulunmaktadır.

Ülkenin özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde, yaz turizmi oldukça ileri seviyededir. Karadeniz kıyılarında sınırlı ölçüde yaz turizmi ve yüksek yerlerde ise yayla turizmi gelişmiştir. Bu bölgelerde yeterli altyapı hizmetleriyle birlikte modern turizm tesisleri oluşturulmuştur. Uygun fiyatlı köy evlerinden pansiyonlara, pahalı tatil köylerine ve uluslararası birinci sınıf otellere kadar pek çok geceleme olanağı vardır. Yaz turizminin en yoğun olduğu tatil beldeleri arasında Antalya, Alanya, Marmaris, Kuşadası, Bodrum, Fethiye ve Kaş gibi merkezler bulunmaktadır. ülkenin yüksek yerlerinde ise yayla turizmi her geçen gün önemini artırmaktadır. Yayla turizminin en fazla geliştiği yöreler arasında Trabzon, Giresun, Rize, Ilgaz, Bolu ve Abant yer almaktadır.

Ülkenin en çok turist kabul eden şehri Antalya'dır. Turistlerin rahatça gelip gitmelerini sağlayan havaalanı ve yat limanları burada önemli bir rol oynamaktadır. Kentte ayrıca yakın çevresine ulaşımı sağlayan elverişli karayolları, yeterli sayıda seyahat acentası ve her türlü ihtiyaca cevap verebilecek konaklama tesisleri bulunmaktadır. Antalya'yı ziyaret eden turistlerin sayısı, yılda 2 milyon 500 bin civarındadır. ülkenin en fazla turist kabul eden ikinci şehri ise İstanbul'dur. Bu şehirleri Muğla, Edirne, İzmir ve Ankara takip etmektedir.

 


Son yıllarda ülkedeki modern turistik tesislerin sayısında hızlı bir artış görülmektedir.

Ülkede özellikle yaz aylarında, haftasonu, yılbaşı ve bayram tatillerinde iç turizm canlanmaktadır. Bu tatil günlerinde Türk vatandaşların yurtdışı seyahatlerinde de yoğunluk gözlenmektedir. Türkiye'de her yıl çeşitli nedenlerle 15 milyonun üzerinde kişi turistik seyahat yapmaktadır. 1998 yılında 4,5 milyonun üzerinde Türk vatandaşı yurtdışı seyahati yapmıştır. Ülkede faaliyet gösteren seyahat acentası sayısı 3 bine yaklaşmıştır.

Türkiye'de turizm sektörünün teşvik edilmesi, ülkeye gelen turist sayısının da artmasına yol açmıştır. Bunda 1980'li yıllarda turizm sektörüne yapılan yatırımların büyük etkisi olmuştur. Turizmin son yıllardaki hızlı gelişiminde en önemli faktör, belgeli tesis ve yatak kapasitesindeki artıştır. Nitekim son yıllarda turistik tesislerin geliştirilmesi ile ilgili çalışmalar hız kazanmıştır. Ülkede 1998 yılı itibariyle turizm işletmesi belgeli olarak faaliyet gösteren tesislerin sayısı 1.954'tür. Bu tesislerde bulunan yatak sayısı ise 314.215'tir. Bunun yanısıra kaplıcalar, apart oteller, golf tesisleri, mola tesisleri, eğitim ve uygulama tesisleri, otokara-van turizm kompleksleri ve uygulama otelleri gibi modern kuruluşlar da Türk turizmine hizmet vermektedir. Antalya ülkede bulunan turizm tesisleri bakımından da ilk sırada yer almaktadır. Antalya'yı Muğla ve ıstanbul izlemektedir.

 

Turizm özellikle 1985 yılından sonra ülke ekonomisine net katkıda bulunmaya başlamıştır. ülkeyi ziyaret eden tu-rist sayısı ve turizm gelirlerinde sağlanan sürekli artışlar, sektörde istikrarlı bir gelişmenin olduğunu göstermektedir. 1998 yılında ülkeyi 9 milyon 752 bin turist ziyaret etmiş, net turizm gelirleri ise 8 milyar doları geçmiştir. Tarih boyunca sayısız uygarlığa ev sahipliği yapan Anadolu'nun inanç merkezleri açısından da çok zengin bir potansiyele sahip olmasından dolayı, İsa Peygamber'in 2000. doğum yıldönümünde ülkeyi ziyaret edecek turist sayısının 17 milyona ulaşması, net turizm gelirlerinin ise 12 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi beklenmektedir.

Turizmde yeni projeler
Dünyada turizm anlayışının giderek değişmesi sonucu turizmin çeşitlendirilmesine olan ihtiyaç sebebiyle, Türk hükümetleri alternatif turizm imkanlarının geliştirilmesi için organizasyon, altyapı ve hizmet kalitesine özel bir önem vermektedir. Turizmin çeşitlendirilmesi yönünde geliştirilen yeni projelerle, Türk turizminin daha fazla renklendirilmesi ve ülkenin yılın 12 ayında değişik etkinliklerle yerli ve yabancı turistleri çeken bir tatil merkezi haline getirilmesi, böylece turizmin tüm yıla yayılmasının yanısıra, bölgelerarası dengenin kurulması amaçlanmaktadır.

ülkedeki rafting sporu için idealdir.

 

Bu anlayış doğrultusunda 1992 yılından bu yana yerli ve yabancı tur operatörleri, basın mensupları ve sektör temsilcilerinin geniş katılımı ile Çoruh Nehrinde "Rafting", Toros dağlarında "Trekking", Ankara-Zonguldak güzergahında "Buharlı Tren", Erzurum Palandöken Dağı'nda "Kar Şenliği", Bandırma-Manyas ve İzmir Kuş Cennetleri'nde "Kuş Gözlemciliği", Konya çevresinde "Mağara Gezisi" ve "İnanç Turizmi" projeleri gerçekleştirilmiştir. Doğası, insanı, kültür ve gelenekleri ile turizmde ayrıcalıklı bir yere sahip olan Karadeniz Bölgesi'nin tanıtımına yönelik "Karadeniz Yeşil Tur", her yıl zengin bir tur programı ile sonuçlandırılmaktadır. 1996 yılında İstanbul'da Lütfi Kırdar, 1997'de Antalya'da Cam Piramit Kongre Merkezleri turizm sektörünün hizmetine girmiştir. Böylece Habitat'tan sonra, 2000 yılı öncesinde turizm alanındaki en büyük organizasyon olan "Dünya Turizm Örgütü 12. Genel Kurulu" ve "Dünya Ormancılık Kongresi" dahil pek çok uluslararası toplantının ülkede gerçekleştirilmesi sağlanmıştır.

Manyas Kuş Cenneti, Balıkesir

1998 yılında İzmir-Kayseri güzergahındaki tarihi ıpek Yolu üzerinde yer alan han ve kervansaraylar ile diğer tarihi ve doğal zenginliklerin tanıtılmasını amaçlayan "ıpek Yolu Projesi" gerçekleştirilmiştir. 1999 yılında ise "Karadeniz Yeşil Tur", "ınanç Turizmi" ve "İpek Yolu" etkinliklerinin yanısıra, ülkenin doğal, tarihi ve kültürel değerlerinin, sulak alanlarının ve flora-faunası zengin yörelerinin ön plana çıkarılmasını amaçlayan "Foto-Safari" turunun gerçekleştirilmesi planlanmıştır.

 

ülke turizminin ayrılmaz bir parçası olan Türk Mutfağı

Türk Mutfağı

Gastronomi uzmanlarına göre dünyanın en zengin mutfakları Türk, Fransız ve çin mutfaklarıdır. Yiyecek ve içecek maddesi kaynaklarının bolluğu ve çeşitliliği, ülke turizminin ayrılmaz bir parçası olarak görülen Türk mutfağının zenginliğinin başlıca sebeplerinden biridir. Aynı zamanda tarih boyunca çok çeşitli milletlerle içiçe yaşamış, yiyecek ve içecek kültürü alışverişinde bulunmuş olması da ülke mutfağını zenginleştiren bir başka etkendir. özellikle Selçuklu ve Osmanlı sarayları, Türk mutfağının zenginleşmesinde ve sofra düzeninde önemli rol oynamıştır. Türkiye'nin çeşitli yörelerinde yüzlerce çeşit yemek yapılmakta, tüm bölgelerde ve illerde beslenme kültürü ile yemek çeşit ve pişirme teknikleri de büyük farklılıklar göstermektedir. Her yörenin kendine özgü tanınmış kebaplarının yanısıra, hamur işleri ve sulu yemekleri de çok yaygındır.