İnsanların çevreyle ilgisi giderek artan bir duyarlılığa dönüşmektedir. Çevre insanlara, günlük yaşantılarını sürdürdükleri yerden farklı bir ortam ve olumlu bir çelişki sunabildiği ölçüde çekiciliğini koruyabilmektedir. Bu yüzden turistlerin tatil anlayışı ve beklentilerinde de değişmeler olmuş, ana unsurunu insanların oluşturduğu turizm, geçmişteki basit tanımının, yani seyahat ve konaklamanın çok dışına taşmış, uygarlık kavramı içinde akla gelebilecek pek çok çağdaşlık anlamının karşılıklı tamamlayıcı niteliklerini içeren yepyeni bir kimliğe bürünmüştür. Bireysellik, yani turistin özellikle kendisine hazırlanmış bir ürünün sunulduğunu görme arzusu, ön plana geçmeye başlamıştır. Bu bağlamda konulu seyahatler kişilere geniş seçim olanağı tanıyan çok alternatifli ürün tipleri ve çeşitlilik önem kazanmıştır.

Bir milyon yatak kapasitesine sahip olma aşamasına gelen Türkiye’de, turizm hareketlerinin Ege ve Batı Akdeniz kıyısında yoğunlaştığı bilinmektedir. Turizm Bakanlığı değişen turizm tercihlerine cevap verebilmek ve turizmin dengeli dağılımını sağlamak, turizmin çeşitlendirilmesi ve kullanılmaya potansiyeli hizmete sunmak amacıyla çalışmalar yapmaktadır.

Yeni turizm politikaları uyarınca, turizm yatırımlarının yoğunlaştığı kıyı yöreleri dışında özellikle İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgelerinde varolan turizm olanaklarının değerlendirilmesi ve bu yörelerin ekonomisine turizm yoluyla katkıda bulunulması amaçlanmaktadır.

Bakanlıkça bu amaçla bölgesel turizm alanlarının rehabilitasyonu üzerinde program çalışmaları yapılmaktadır. Bu çalışmada, rehabilitasyonu öncelikli olan kuşakların tespit edilerek oluşturulacak yeni turizm politikasının temel ilkelerinden hareket eden Pazar oryantasyonlu dinamik dönüşüm planları ile turizm alanlarının çeşitlendirilmesi ve yaygınlaştırılması amaçlanmaktadır. Bu çalışma içinde yer alan en önemli projelerden biri de Türkiye’deki dağ ve kış turizmi olanaklarının turizmde değerlendirilmesidir.

Gerçekten de Türkiye’de, dağ ve kış turizmi bakımından zengin kaynaklara sahiptir. Bu kaynakların iç ve dış turizme yönelik olarak değerlendirilmesi amacıyla Bakanlar Kurulu Turizm Teşvik Kanunu’na dayanarak 12 adet kış sporları merkezini Turizm Merkezi olarak ilan etmiştir. Turizm Merkezi ilan edilen kış sporları merkezlerinin planlı gelişmesi hadeflenmekte ve planlarda koruma – kullanma dengesi gözetilmektedir. Yapılan genel uygulama merkezlerin öncelikli olarak çevre düzeni planlarının yapılması ve onaylanmasıdır.

Turizm Bakanlığı kış sporları merkezlerinin her yönü ile uluslararası standarda kavuşmasının sağlanması, özellikle dış turizm içerisindeki payının artırılması ve kitle turizmi niteliğine yöneltilmesini hedeflemektedir.

Yalnızca bugün Türkiye’de 100 bin dolayında insan kış sporları ve kış turizmiyle ilgilenmektedir. Gelecek 5 – 10 yıl içinde Türkiye’de İstanbul – Bursa – Uludağ, İstanbul – Erzurum – Palandöken – Sarıkamış, Antalya – Saklıkent, Alanya – Akdağ yörelerinde dış pazara yönelik bir kış turizmi hareketliliği beklenmektedir.

Turizm Bakanlığı’nca bu amaçla ilan edilen 12 Turizm Merkezi’nde alt yapı uygulamaları ve çevre bağlantıları kapsamında çalışmalar sürdürülmektedir. Bakanlığın Turizm Merkezi ilan edilen kış turizmi merkezlerinde koruma dengesi gözetilerek planlı şekilde sürdürülen çalışmalar Türkiye’yi Avrupalı kayak severlerin ve yatırımcıların gözdesi haline getirmektedir.

Bakanlıkça turizmi çeşitlendirme hedefi doğrultusunda gerçekleştirilen alt yapı, çevre, tanıtım ve yatırım faaliyetleri özellikle Orta ve Doğu Anadolu’da Palandöken, Erciyes, Sarıkamış gibi kış ve dağ turizmi merkezlerinde yoğunluk kazanmaktadır.

Bu çalışmalar sonucunda Palandöken kış turizmi alanında geleneksel kayak merkezi Uludağ’ın en büyük rakibi durumuna gelmiştir. Erciyes’teki konaklama tesislerinin doluluk oranı da yüzde yüze yaklaşmıştır. Sekiz ay süren sezonu ve kayak için ideal doğal özellikleriyle Plandöken ve Erciyes’te yatırımlar artarken, Sarıkamış da geleceğin kayak merkezi olmaya aday olmuştur.

Geçtiğimiz yıl içinde Türkiye’nin Uludağ’dan sonra ikinci eğlence ve kayak merkezi durumuna gelen Palandöken’e gelen turist sayısı giderek artarken, bölge yatırımcılarında büyük ilgi odağı haline gelmiştir. Kayak için en uygun olan kristal karın 6 ay süreyle yerde kaldığı Sarıkamış ise, çam ormanları içindeki kayak pistiyle kış turizminin vazgeçilmez bir merkezi olmaya hazırlanırken, yöreye gereken destek verilmektedir. Bakanlıkça geçtiğimiz yıl yörede tahsise çıkarılan araziler, yatırımcılara yerinde tanıtılmış ve imar planında öngörülen alt yapı işlemleri tamamlanan parsellere yatırımcılar büyük ilgi göstermiştir. Yine bakanlıkça Sarıkamış – Sarıçam kayak tesislerinin birinci etabı ve günübirlik tesisler hizmete sokulmuştur.

Türkiye’nin en büyük kış turizmi merkezi olan Uludağ’da da mevcut kayak merkezine alternatif olarak Turizm merkezi ilan edilen ikinci gelişim bölgesinde bakanlığın tahsise çıkardığı araziler de yatırımcıların büyük ilgisiyle karşılaşmıştır.

Bakanlıkça kış turizmine yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında Bayburt Kop Dağı kayak merkezinin planlama çalışmaları da tamamlanmış altyapı çalışması aşamasına geçilmiştir. Buradaki merkez yayla turizmine de hizmet edecek şekilde düşünülmektedir.

Bütün bu çalışmalarla, bugün Türkiye de bulunan 7.500 kış turizmi yatak kapasitesinin artırılarak 25 bin düzeyine çıkarılması ve turizmin bu yörelere kaydırılması planlanmaktadır. Turizmde aşama yapmış Fransa ve İtalya gibi Akdeniz ülkeleri ile Avusturya örnek alındığında dağ ve kış turizmine hizmet veren yatak sayısı toplamının genel yatak sayısı içinde 1/2 ile 1/4 oranında yer tuttuğu görülmektedir. Türkiye için ise bu oranın önümüzdeki 5 yıllık dönemde 1/10 düzeyinde olması planlanmaktadır.